1 Ocak 2010 Cuma

YAYGIN ANA BABA TUTUMLARI


Çocukların kişilik gelişiminde mizacın etkisinden söz ederken; anne-babanın mizacının da çocuğun kişilik gelişiminde büyük bir yer tuttuğunu unutmamak gerekir. Çocuğun sosyal becerileri ve arkadaşlık ilişkileri, ebeveynin sosyal becerilerinden iletişim becerilerinden kısaca anne baba rolünde benimsedikleri yaşam tarzından büyük oranda etkilenmektedir. Ebeveyn, ana-babalık rolünün gerektirdiği davranışları genellikle kendi çocukluğunda yaşadıklarından ve kendi anne ve babasından gördüğü davranışlardan kazanır. Peki siz hangi aile tutumu içinde büyüdünüz? Çocuğunuzu yetiştirirken hangi aile tutumunu uygulamaktasınız?

MÜKEMMELİYETÇİ, ANA-BABA TUTUMLARI

Anne baba çocuktan en iyisini bekler, kendi gerçekleştiremediği yaşantıları çocuklarının gerçekleştirmesini ister. Çocuklarını oldukları gibi kabul etmezler, kural ve kalıpları vardır. Çocuklarda bu kurallara uymak zorundadır. Çocuklarından aşırı titizlik ve temizlik bekler. Askeri sistem aile ilişkilerine hakimdir. Çocuklarının dört dörtlük olmasını beklerler. Bu tür ana babalar, çocuklarını olduğu gibi kabullenmez, onun mükemmel ölçülere göre davranmasını isterler.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Bu tür ailelerde yetişen çocuklar, Hayatta doyumsuz ve mutsuz olurlar. Çocuk daima bir çatışma içindedir. Kendi doğal içgüdüleri ve ağır kurallar arasında sıkışıp kalmıştır. Çocuk her işte en iyisi ve en üstünü olmak ister. Fakat her işte istediği seviyeyi yakalamayınca hayal kırıklığına uğrar. Aşağılık duygusu çocukta gelişir. Anne baba doyumsuz olduğu ve hep daha hep dediği için çocukta da doyumsuz yerleşir. Çocuk nerede durması gerektiğini bilemez.

ŞİDDETLİ RET EDİCİ ANNE-BABA TUTUMLARI

Reddetme, bir anlamda, çocuğun bedensel ve ruhsal gereksinimlerini karşılamayı aksatacak kadar çocuğa karşı düşmanca duygular beslenilmesidir.

Şiddetli ret edici ailelerde çocuğa sevgi, şefkat ve sıcaklık verilmez.

Bu tür anne baba davranışlarının çok farklı sebepleri vardır. Çocuk evlilik dışı ilişkinin sonucu olabilir. İstenmeyen, zamansız ve hazırlıksız doğan bir bebek olabilir. Çocukta bedensel ve ruhsal açıdan bir engel veya özür olabilir. Anne ya da baba hayal kırıklığı yaşıyor ve suçluluk hissediyor, suçu da direk çocuğa yüklüyor olabilir.Anne yada baba çocuğa aşırı düşkünlük gösterip eşini ihmal ediyor olabilir. İhmal edildiğini düşünen eş çocuğu kendisine rakip görebilir.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Şiddetli ret edici aile ortamında yetişen çocuklar, yardım ve merhamet duygusundan uzaktır. Duygusal kırgınlıklar yaşayan, agresif ve saldırgan yapıdadırlar. Hayvanlara, kendinden küçük ve güçsüzlere karşı düşmanca duygular beslerler. Anne ve baba tarafından şiddete maruz kalmamak için, onlara karşı uysal, edilgen ve erdemli olurlar. Anne babaya karşı içten içe düşmanca duygular beslerler. Korkak ve pasif karakter yapısına sahiptirler. İnatçılık, hırçınlık, uyumsuzluk, çete başı olma, yasa dışı eylemlerde bulunmaya yatkınlık, intihar eğilimli olup psikolojik rahatsızlıklara yakınmaya yatkın, kendine güvensiz ve dengesiz bir kişili sergilerler. Bastırılmış duygularından ve kendini ifade edememekten dolayı kendilerine zarar verme eğilimindedirler.

KAYITSIZ VE PASİF ANNE-BABA TUTUMLARI

Bu gruba giren anne-babalar hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar.

Bu tür anne ve baba davranışlarının çok farklı sebepleri vardır. Çalışma koşullarından dolayı aşırı yorgunluk ve çocuklara ayrılabilecek zamanın kısıtlı olması, çocuk bakımını annenin dışındaki büyükannenin üstlenmesi, evde bakıcının bulunması ve bunların çocuğu anne ve babayla paylaşmak istememeleri, çocuğun her işinin bu kişiler tarafından yapılıyor olması, çocukla paylaşımın az olması, çocuktan uzak yaşanılıyor olması, anne baba olmak için fiziksel ve ruhsal açıdan hazır bulunuşluk seviyesinde bulunulmaması, anne babanın aralarındaki problemlerle haşır neşir olmaları ve problem yumağında çocuğu yok saymaları, çok fazla çocuğa sahip olunduğu için gerekli ilgilinin gösterilmemesi gibi daha bir çok nedenler sayılabilir.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Anne babanın ilgisini çekmeye çalışıp saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterirler. Çocuğun tek amacı dikkat çekmek ve varlığını ispatlamaktır. Bütün enerjisini bu tarz davranışlara harcar.Yaşı büyüdükçe anne babadan uzaklaşıp ,onlara karşı kin gütmeye meyilli olacaktır.

GEVŞEK ANA BABA TUTUMU ( ÇOCUK MERKEZCİ AİLE)

Çocuk merkezci aileye genellikle orta yaşın üzerinde çocuk sahibi olan ailelerde ya da çocuğun kalabalık yetişkinler grubu içinde yetişen tek çocuk olması halinde sıklıkla rastlanır. Böyle bir ortamda çocuk, ailede insiyatif sahibi tek kişidir ve onun isteklerine diğer aile bireyleri kayıtsız şartsız uyarlar. Çocuğun dengesiz bir ortam içinde abartılmış bir sevgi gösterisi içinde büyüyor olması, onun doyumsuz bir birey olmasına zemin hazırlar. Böyle yetişen bireyler her isteğinin yerine getirileceğini zanneder ve okul kurumundaki kurallar karşısında hayal kırıklığına uğrarlar ve kolay kolay uyum sağlayamazlar. Çocuğun aşırı hareket ve davranış serbestliği vardır. Çocuğun neyi yapması veya neyi yapmaması konusunda bilgi verilmez. Çocuğa hiçbir zaman kesin kurlar belirtilmez. Aile içinde çocuğa sayısız haklar tanınmıştır. Ancak çocuğun nerede duracağı kesinlikle belirlenmemiştir. Kuralları uygulama ve denetleme düzensizdir.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Bu tür ailelerde yetişen çocukların genel özellikleri bencil, sorumsuz, çabuk kızan, darılan, kırılgan, her dediğinin anında olmasını isteyen, sabırsız, şımarık, zor sosyalleşen antisosyal davranış özellikleri gösterebilirler. Ayrıca kendilerini olduklarından daha fazla değer verirler. Gururlu, kibirli, kendini beğenen bir kişilik özelliği sergileyebilirler. Başkaları üzerinde etkili ve kuvvetli olduklarından emindirler. Ailenin ilgisini çekmek için bazen çok çılgın davranışlarda bulunabilirler. Ben merkezci bir kişilik geliştirirler.

BASKICI, OTORİTER, KATI, SIKI ANNE-BABA TUTUMU

Otoriter ana-baba çocuğunu belki sevmektedir ancak sevgisini, çocuk istenilen şekilde davrandıkça gösterir. Yani sevgiyi istenen davranışların belirip gelişmesi için bir pekiştireç olarak kullanır. Çocuğunu, kendi ideallerinde yaşattığı kalıplara uygun küçük bir yetişkin yapma çabasında olan anne-babalar katı, baskıcı ve hoşgörüsüz bir tutum içinde olurlar. Evde askeri bir sistem hakim olup çocuğun kendisini yaşaması engellenir. Çocuğun bütün davranışları sıkı bir kontrol altındadır,her türlü davranışına müdahale edilip eleştirilir. Çocuğun duygu ve düşüncelerine önem ve değer verilmez. Çocuk kendi istekleri ve ailenin kuralları arasında sıkışıp kalmıştır. Anne ve babalar çocuklarını sürekli eleştirip cezalandırırlar, çocuklar ise zor durumla karşılaştıkları zaman hemen ağlayarak tepkilerini dışa vururlar.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Anne ve banının çocuğu sürekli eleştiriyor olması çocuğu çekingen yapar. Çocuk duygularına ve isteklerine önem verilmediğini görerek, bunları içinde tutmaya çalışır. Duygu ve düşüncelerini içine atarak bastırır. Çocuk attığı her adımda yanlış yapma korkusu içindedir.

Duygularına ve isteklerine önem verilmediğini görerek, bunları içinde tutmaya çalışır Çocuk, hassas, kırılgan, hastalıklı bir kişilik yapısına yatkındır. Aşağılık duygusu gelişmiş, kendine güvensiz, pasif, zorluklar karşısında teslimiyetçi bir yapıdadır. Kendini ifade etmede zorlanır.

DENGESİZ KARARSIZ VE TUTARSIZ ANA-BABA TUTUMU

Ana-babanın dengesiz ve kararsız olması, çocuğun eğitim ve gelişimini olumsuz açıdan etkiler. Bu dengesizlik ve tutarsızlık, ana-baba arasındaki görüş ayrılığından olduğu gibi anne-babanın gösterdikleri değişken davranış biçiminde de görülebilir. Anne-babanın çocuğun yanında "çocuk konusunda" birbirlerini eleştirmeleri, birinin olumlu yaklaşmasına, diğerinin olumsuz tutum ya da taraflardan birinin çocuk kayırması çok sıklıkla rastlanılan eğitim yanlışlıklarındandır.

Çocuklar çok iyi gözlemcidir. En iyi gözlemledikleri kişilerse anne babalarıdır. Etkili gözlemleri sonucunda çocuk anneyi ve babayı nasıl kullanabileceğini, onlardan nasıl yararlanabileceğini çok çabuk öğrenir.

Çocuğun belli bir davranışı kimi zaman hoş görülmesi kimi zamanda aynı davranış yüzünden ceza alması çocukta cezanın anlamı ve suçun niteliği hakkında kuşkular uyanmasına neden olur. Anne baba mutlaka aynı eğitim görüşüne sahip olmalıdır. Baba çocuğa bir suç işlemesi sonucunda ceza verdiğinde anne çocuğu kucaklayıp sevmemelidir. Aldığı cezanın niteliği, hangi davranışın sonunda aldığı, çocuğa açıklanmalıdır ki çocuk bir daha aynı davranışı tekrarlamasın.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Böyle bir aile ortamında yetişen çocuk, hangi davranışın nerede ve ne zaman yapılacağını kestiremez. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemez. Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri üzerine çekmek için sinirli, ürkek yumuşak huylu, ılımlı, söz dinleyen bir çocuk olma yada kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek için kavgacı, asabi, çabuk kırılıp öfkelenen, tepkisel bir kişilik yapısı geliştirebilir. Dengesiz, tutarsız ve karasız anne baba tutumu çocuğun kişilik gelişimini baltalar. Çünkü çocuk her zaman “Neyi, nerede, ne zaman ve nasıl yapmalıyım?” sorularıyla o kadar meşgul olur ki o yapmaya kalkana kadar başkaları çoktan eyleme geçmiş olur. Çocuk kendi kişilik gelişimini sağlamak için oldukça uzun zaman ve emek harcar.

ABARTILMIŞ SEVGİ VE AŞIRI KORUYUCU ANNE BABA TUTUMU

Ana-babanın aşırı korumaları, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesi anlamına gelir. Aşırı istenilen, geç kavuşulan, tek çocuk, ilk çocuk, tek erkek veya kız çocuk en küçük çocuk, en geniş sülalenin tek erkek çocuğu gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar. El bebek gül bebek büyütülürler, kucaktan yere indirilmezler genellikle bu tür çocuklar erken konuşup geç yürürler.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Aşırı koruyucu ve sevgi ile büyütülen çocuklar hayata ve sosyal yaşama gereğince hazırlanamazlar. Hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta gülcük çekmektedirler. Daima dikkat çekmeye ve etrafındaki kişileri kendi emri altında tutup, hizmet ettirmeye çalışır. Çok zayıf bir sosyal uyumu vardır. Çocuk kendini topluma kabul ettirmek için zaman zaman isyankar davranışlar sergileyebilir. Çocuk ailesine olan bağımlılığını dış çevreye de genelleyebilir.Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlar.

KABUL EDİCİ, GÜVEN VERİCİ, HOŞGÖRÜLÜ VE DEMOKRATİK ANA-BABA TUTUMLARI

Anne babanın çocuğu kabulü, sevgi ve sevecenlikle ele alması, çocukla ilgilenmesi şeklinde davranışa yansımaktadır. Kabul eden anne baba çocuğun ilgilerini göz önünde tutarak onun yeteneklerini geliştirecek ortamı çocuk için hazırlar. Kabul gören çocuk genellikle sosyalleşmiş işbirliğine hazır arkadaş canlısı, duygusal ve sosyal açıdan dengeli ve mutlu bir bireydir. Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır. Aile içinde güven ve şeffaflık vardır. Aile huzurludur. Problemlerle nasıl baş edebileceklerini birlikte araştırırlar. Bu ortamda yetişen çocuğa kişilik özelliği olarak aynen yansır. Ana babaların çocuklarına karşı hoşgörülü sahibi olmaları, çocuklarını desteklemeleri, bazı kısıtlamaların dışında çocuğun istek ve arzularını yerine getirmeleri anlamına gelmektedir.

Her çocuk kabul edilmek ve yaptığı davranışın sonucunda onaylanmak ister. Onaylandıkça daha fazla başarmak ve övünmek ister. Anne baba tarafından onaylanır. Aile çocuk için iyi bir rehberdir. Çocuğa yol gösterir. Ama alacağı kararlarda serbest bırakılır. Bir çok alternatif sunularak tercih çocuğa aittir. Çocuğun aile içi ve dışında uyacağı kuralların sınırları bellidir. Aile içerisinde eşit bir ilişki vardır. Aile fertleri iletişimde birbirlerin duygusal ve düşünsel anlamda açıktırlar.

Aile içinde herkesin değeri eşittir, kendine ait bir saygı ve özgüven vardır. Aile içi şiddet ve duygusal yaptırım yerine ikna etme düşüncesi hakimdir. Aile her şeyden önce iyi bir rehberdir. Çocuğa yol gösterebilir ama alacağı karlar konusunda çocuk serbest bırakılır aynı zamanda çocuğa birçok alternatif sunulur. Seçim sadece çocuğa aittir. Seçimin sonucuna katlanması da çocuğundur. Böylelikle çocuğa nasıl karar vereceği aldığı karalar sonucuna da nasıl katlanacağı öğretilir. Böyle bir ailede evde ve toplumda kabul edilen ve edilmeyen davranışların sınırları bellidir. Çocuk neyi nerede yapacağını veya yapmayacağını bilir. Ev ve toplum kuralları, çocuğa anlatılır. Anne ve baba iyi bir modeldir. Çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar. Çocuk sınırlar için de özgürdür. Sözü dinlenir, yetişkinler tarafından kendisine değer verildiği ve önemsendiğini çocuk hisseder. Kendine ait bir saygı ve özgüven geliştirir.

KABUL EDİCİ, GÜVEN VERİCİ, HOŞGÖRÜLÜ VE DEMOKRATİK ANA-BABA TUTUMLARININ

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Kendine güvenen ve saygılı, sınırlarını bilen, yaratıcı, aktif, girişken, etkin, atılgan, sorumluluk duygusu gelişmiş, farklı fikirlere saygılı, kendi düşüncesini ve duygularının sonuna kadar savunabilen, kendisi ile barışık kendini ve başkalarını sevebilen, hoşgörülü, toplumsal ilişkilerde yaratıcı, özgüveni yüksek, açık fikirli ve bağımsızlığına ve özgürlüğüne düşkün kişilik özelliklerin sahip olurlar.

Bilinçli anne-baba olmak için düşünmeden yaptığımız davranışları söylediğimiz sözleri gözden geçirerek ne gibi tepkiler uyandırabileceği üzerinde düşünülmeli ve ilişkilerin sağlıklı olabilmesine dikkat edilmelidir. Sevgi, tek başına çocuğun gelişiminde yeterli değildir. Sevgi, disiplin eşliğinde verildiğinde çocukta özgüven kazandırır. Çocuk, ana-babanın rehberliğinde bir disiplin çerçevesinde kendi benliğini geliştirecek, sosyal becerileri öğrenerek, kendine güven duyan bağımsız düşünebilen, sorumluluk alan mutlu,başarılı bir birey olma yolunda ilerleyecektir...

KAYNAKÇA

1- Yavuzer, Haluk, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitapevi, İstanbul, 14. Basım, 2008

2- Yavuzer, Haluk, Çocuk Eğitimi El Kitabı, Remzi Kitapevi, İstanbul, 7 Basım, 2007

3- Yörükoğlu, Atalay, Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yayınları, İstanbul, 2008

0 yorum:

Yorum Gönder