1 Ocak 2010 Cuma

YARATICI DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR YETİŞTİRME


Günümüzde meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanların yeniliğe açık, yapıcı ve yaratıcı olmasını gerektirmektedir. Bu durumda, yaratıcılık ve yaratıcı düşünce oldukça önemli hale gelmektedir…

Kuramcılara Göre “Yaratıcılık”

Torrance yaratıcılığı, boşlukları rahatsız edici ya da eksik öğeleri sezip, bunlar hakkında düşünme ve varsayımlar kurmak, bunları sınamak, sonuçları karşılaştırmak ve bu varsayımları değiştirip yeniden sınamak olarak tanımlarken,

Bartlett, ana yoldan ayrılma, deneye açık olma, kalıplardan kurtulma,

Wallach ve Kogan çok sayıda çağrışım üretebilme ve bu üretmede özgür olabilme, ancak bunu yaparken de özden ayrılmama ve sapmama,

Taylor, yeni ve geçerli fikirlerin yaratılmasıyla sonuçlanan fikirler süreci,

Guilford ise yaratıcı düşünce alışılmamış düşünce, esneklik, orijinallik ve akıcılıktır,

Şeklinde tanımlamışlardır.

Doğuştan getirilen bir yetenek olan yaratıcılık öğrenilebilecek bir özellik değil, desteklenip geliştirilebilecek bir yetidir.

Yaratıcı düşünce bebeklikte başlar ve yaşamın ilk yıllarında en yüksek düzeyine ulaşır. Ancak bu yetenek fark edilmez ve geliştirilmezse, biz fark edemeden gün geçtikçe söner. Artık biz de kitaplar neyi öğretiyorsa onu öğrenen, “başka nasıl yapabilirim” diye düşünmeyen, yaratıcılıktan yoksun birer birey olarak yetişir, çocuklarımızı da bu doğrultuda yetiştiririz.

Yaratıcılık hem düşünsel, hem duygusal yaşamı ifade etmektedir. Yaratıcı bir etkinlik, hemen kendiliğinden oluşmaz. Cesaretlendirme ve yol gösterme aracılığı ile yaşam biçimi hâlini alan, sürekli bir yöntemdir. Yaratıcılıkta özgünlük, olağanüstülük, kural dışılık, değişik olma (sıradışılık), bilinenlerin dışında kullanma, şimdiye değin olduğundan başka bir biçimde birleştirme gibi özellikler bulunur. Yaratıcı bireylerin özellikleri;

Öğrenmeye hazır ve ilgilidir,

Dilde, çağrışımlarda, düşünsel alanda ve anlatımda akıcıdır,

Düşüncede esnek ve özgürdür, meraklı, hayal gücünü kullanabilir,

Deneme, araştırma, sınama, bulma, kalıplardan kurtulma ve yeni fikirler üretme, farklı olana yeniliğe karşı isteklidir, Görülmemiş ve benzersiz olan şeyler üzerinde durabilir

Riski göze alma gibi belirgin özellikleri vardır.

_ Yaratıcılık eğitiminde sabit kurallar yoktur, bu eğitimin canlı kalabilmesi için değişebilir olması gerekmektedir. Yaratıcılığın yeni ve girişimlere açık olması da bu niteliklerden ileri gelmektedir.

_ Yaratıcılığın içinde bulunan merak, özgünlük, alışılagelmemiş düşünce, atılganlık gibi öğelerin anne-baba ve eğitimcilerce desteklenmesi gerekmektedir.

Yaratıcı çocuk, yorucudur. Hayallerini işletmeyen çocuklar ise sessiz çocuklardır. Yeni fikirleri, sürprizleri yoktur. Birçok yetişkin, çocuklarının hem uysal ve sesiz, hem de orijinal olmasını isterler. Yaratıcılık olsun ama hiç yaramazlık olmasın derler. Ancak bu şekilde yaratıcılığın ortaya çıkmadığı anlaşılmıştır. Çocukların yaratıcı olmaları için, anne ve babaların bunu görev edinmeleri gerekir. Çocuklarıyla sırayla meşgul olarak onlara daha faydalı bir ortam sağlamış olurlar.

Yaratıcı özellikleri desteklenen çocuk;

J Yeni ve değişik çözüm yolları bulur,

J Duygu ve düşüncelerini ifade etmek için farklı yollar kullanabilir,

J Ayrıntılara dikkat eder,

J Yeni oyunlar, yeni oyunlara kurallar koyar,

J Arkadaşlarının oyunlarda ve sosyal hayatta tercih ettiği “örnek alınan” lider kişiler olur,

J Yeniliklere açık olur, yeniliklere “daha başka nasıl olabilir” diye eklemeler yapabilir.

J Araştırma ve deney yapmaya meraklı olur,

J Gelişmiş bir hayal gücüne sahiptir.

OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE YARATICILIK VE YARATICI DÜŞÜNCE;

Doğumdan İki Yaşa Kadar: Ligon’a göre çocuğun hayal gücü ilk yılda gelişmeye başlar. Çocuk bu dönemde nesnelerin isimlerini sorar, yeni sesler ve ritimler oluşturur, bir şey yarattığı zaman onu bitirmeden önce isimlendirmez, iki yaşındayken günlük rutin işleri önceden tahmin eder. Dokunma, tatma ve görme yoluyla herşeyi denemeye heveslidir. Çok meraklıdır. Fakat merakını kendine özgü yollarla ifade eder. Bu dönemde yaratıcılığın gelişimi pek çok yollarla uyarılabilir. Hayal gücü basit oyunlar, büyük bloklar ve dolgu oyuncaklarla harekete geçirilebilir. Bu dönemde ana-babalara çocuklarıyla basit sözel oyunlar oynamaları ve çocuklarının kendi yarattıkları şeylere kelimelerin anlam kazandığı bu dönemde çocuklarına kelime öğretmeye çalışmaktan çok, kelimelerle ilgili şarkılar söyleyebilir.

İkiden Dört Yaşa Kadar: Bu dönemde çocuk dünyayı, yaşantıları ve yaşantılarının sözel ve hayali oyunlarla tekrarı sayesinde öğrenir. Dikkat süresi kısadır ve yönlendirilmediği takdirde yaptığı etkinlikler sık sık değişir. Bağımsızlık duygusu gelişmeye başlar ve her şeyi kendisi yapmak ister. Bu durum kendi yeteneklerine güvenmesini sağlar. Çevreye olan merakı hâlâ devam etmektedir. Çevreyi kendine özgü verdikleri isimleri soru sormadan kabul etmeleri önerilir. Yine yollarla keşfederken, yetişkinleri bunaltan sorular sormayı da ihmal etmez. Yaşadığı dünyayı keşfederken onunla uyum sağlamayı da öğrenir. Bu dönemde çocuklara yapılmış oyuncaklardan çok hayal gücünü harekete geçirebilecek, değişik şekiller oluşturulabilecek bloklar veya tuz seramiği verilebilir. Yine ebeveynler çocuklarıyla içinde yaşadıkları dünyayı beraberce keşfetmelidirler. Onları kendi başlarına yapmaları için cesaretlendirmelidirler.

Dörtten Altı Yaşına Kadar: Bu dönemde çocuk ilk defa plan yapma becerisini öğrenir. Önceden bildiği oyunları ve işleri planlamaktan çok hoşlanır. Merakı sayesinde doğruyu ve yanlışı öğrenir, ilişkilerin nedenlerini anlamasa bile olaylar arasında ilişki kurar, hayali oyunda pekçok rolleri dener. Bu yaşlarda diğer insanların duygu ve düşüncelerinin farkında olur ve kendi davranışlarının başkalarını nasıl etkileyeceğini düşünmeye başlar. Bu dönemde sözcük oyunlarıyla, yeni deneyimler yaratıcı sanatlar yoluyla kendine güven gelişebilir. Çocukların yarattıkları ürünler yetişkin standartlarıyla karşılaştırılmamalıdır. Bu dönemde ana-baba ve öğretmenler çocukların fikirlerine göre değerlendirmeli ve fikirlerinden yararlanmalıdırlar.

"YARATICI ÇOCUK" EĞİTİMİNDE BİZE DÜŞEN GÖREVLER...

C Çocuklar oyunlarında serbest bırakılmalı, zaman ve hayal güçleri sınırlandırılmamalıdır.

C Çocuklara hayal güçlerini arttıran hediyeler verilmelidir.

CYaratıcı düşünmek için, fikirlerin içi dışına çıkarılmalı, ters çevrilmeli, yani fikirlerle oynanmalıdır.

CÇocukları baskı altına almamalı, değişik ve şaşırtıcı fikirlerinde engellemeyip cesaret verilmelidir.

CÇocuğun çevresinde oynayabileceği eşyaların olması ve evin ya da sınıfın çeşitli yerlerinde oynayabilmesi sağlanmalıdır. Yetersiz çevre koşullarının yaratıcılığı olumsuz etkilediği unutulmamalıdır.

CÇocuğun heyecanı, hevesi ve yetişkinin sınırlamaları arasında denge kurulmalıdır.

CSorunların çözümde çocukla "Öyle olmaz, böyle olur" gibi kesin konuşmalar yapmak yerine "Başka türlü nasıl yapabilirdin" gibi açık uçlu öneriler getirilmeli, çözüm yolları tartışılmalıdır.

CBir işi gerçekleştirebilmesi için çocuğa cesaret verilmeli, imkân sağlanmalı, yardımcı olunmalıdır.

CÇocuğa, çevresini algılaması, gözlemesi ve bu gözlemlerini değerlendirmesi öğretilmelidir.

CHer şeye "evet" diyen bir çocuk yetiştirme anlayışına sahip eğitim sisteminin, çocuğun yaratıcılığını olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.

CEğer çocuk hazırsa, daha fazla şeyler öğrenmesine fırsat tanınmalıdır.

CCinsiyet rollerinin aşırı ya da yanlış vurgulanmasının yaratıcılığı olumsuz etkilediği unutulmamalıdır.

CÇocuğun kendine güven duyması sağlanmalıdır.

CÇocukta yaratıcılığın gelişmesi ve ortaya çıkması için çocuk kitaplarıyla daha çok etkileşimde bulunmalıdır.

CÇocukları dinleyip fikirlerini uygulamaları kolaylaştırılmalıdır. Çünkü çocuklar yaptıkları ve düşündükleri şeyler hakkında yetişkinlerin düşüncelerine ihtiyaç duyarlar.

CÇocuğu yaratıcılığa yöneltmede ödül kullanılmamalıdır, zira ödülü elde etmeye çalışmak çocuğun yaratıcılığını engelleyebilir.

C Çocuğun bulunduğu ortamdaki çevre düzenlemesi çok fazla düzenli olmamalı ve çocuğa düzeni koruması için aşırı baskı yapılmamalıdır. Çünkü çocuklar, baskı altında kalmazlarsa yaratıcı özelliklerini kullanıp daha üretken olabilirler.

SON SÖZ:

Kişi kendi yaratıcılığı için; yeterli hayat tecrübesine sahip olmalı, okumalı, çeşitli insanlarla ilişki kurmalı, çalışmalı ve bunları yapabilmek için kendine zaman ayırmalıdır. Çünkü bilinmeyen bir şey hakkında yaratıcı düşünmek zordur. Bunun için de; farklı şeyler yapılmalı, eskiden bilinenler farklı şekilde yeniden denenmelidir. Başarısız olmaktan, diğerlerinden farklı olmaktan ve bağımsız düşünmekten korkmamalıdır. Çevreye karşı daha hassas ve daha açık olmalıdır. Her zaman soru sormalı, alınan cevapları soruya çevirmelidir, çünkü sorular bilgiye giden yollardır. Yaratıcılığa giden yolun pürüzsüz olmadığı unutulmamalıdır. Kişi yaratıcı potansiyele sahip olduğunu hissetmelidir. Eğer bu hissedilmezse yaratıcılıkta bulunulamaz…

Kaynaklar:

1. ASLAN, Esra ; Torrance Yaratıcı Düşünce Testi’nin Türkçe Versiyonu” MÜ.Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi Yıl 2001,Sayı 14 Sayfa19-40.

2. GÖNEN,M.BULUÇ,N; “Yaratıcılık ve Özellikleri”, METGE, MEB 2002 Ankara.

3. ÖMEROĞLU,E.TURLA,A.”Okulöncesi Dönemde Yaratıcılık Eğitimi ve Desteklenmesi MEB Dergisi Sayı 151.

0 yorum:

Yorum Gönder